Mardin’de sahabe mezarının da olduğu tarihi yapılar gün yüzüne çıkmayı bekliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mardin’in Artuklu ilçesinde 2019 yılında yaşanan aşırı yağışlar sonucunda çöken yığma istinat duvarının altında tarihi yapı kalıntıları bulundu. Yapılan çalışmalar sonucunda bu kalıntıların ortaya çıkarılması planlanıyor.

Gül Mahallesi’nde meydana gelen olayda, aşırı yağışların etkisiyle çöken istinat duvarının altında bir yapı kalıntısı gün yüzüne çıktı. Araştırmalar sonucunda bu kalıntının Şeyh Muhammed Farisi Zaviyesi’ne ait olduğu belirlendi.

Mardin Medreseler Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, ortaya çıkan kalıntıların peşine düştüklerini ve yapılan araştırmalar neticesinde çeşmenin Yakubiye Medresesi’ne ait olduğunu keşfettiklerini ifade etti. Yavuz Sultan Selim döneminde Mardin’e vali olarak atanan ilk kişi tarafından inşa edilen Yakubiye Medresesi’nde yer alan çeşmenin, yıkılan istinat duvarının arkasında kaldığını belirten Yüksel, “Yakubiye Medresesi’nde çeşmenin bulunduğu noktada Hüsamiye Külliyesi sınırları başlıyor. Bu külliye, Artuk Bey ve Anadolu Fatihi Sultan Alparslan’ın torunu Hüsamettin Timurtaş tarafından yaptırılmıştır. Hüsamettin Timurtaş Külliyesi, sahabe Muhammed El Faris’in türbesinin bulunduğu yere inşa edilmiştir. Böylelikle sahabe kabri koruma altına alınmıştır” şeklinde konuştu.

Yapılan araştırmalar sonucunda Osmanlı arşiv belgelerinde Muhammed El Faris adında bir sahabeye rastladıklarını belirten Yüksel, “Sahabe türbesinin bulunduğu mescidin Osmanlı Dönemi Vakıflar Bakanlığı’nın belgelerinde 10 farklı kayda rastladık. Ne yazık ki son 100 yıl içerisinde hiçbir kaynakta bu konuyla ilgili bilgi bulunamadı. Bunun üzerine Mardin Medreselerini Yaşatma Derneği üyesi Nihat Ayanoğlu, pandemi döneminde Ezher Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği araştırmalar sonucunda Muhammed El Faris’in hayatını yazdı” dedi.

Yüksel ayrıca, Muhammed El Faris’in Habeşistan’a göç eden ilk Müslüman kafilesinde doğan ve Muhammed ismi verilen iki bebekten biri olduğunu belirtti. Ayrıca Peygamber Efendimize biat eden 7 çocuktan biri olan Muhammed El Faris’in, Peygamber Efendimiz ile önemli anıları olduğunu ve Hazreti Hasan ve Hüseyin ile birlikte yaşayarak hayatını onlara adadığını ifade etti.

Mardin’de meydana gelen olayda, aşırı yağışların etkisiyle çöken yığma istinat duvarının altında tarihi yapı kalıntıları ortaya çıktı. Bu kalıntılar, önemli tarihi bilgilere ve değerlere sahip olabileceği düşünülerek incelenmeye alındı.

Yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan kalıntının Şeyh Muhammed Farisi Zaviyesi’ne ait olduğu belirlendi. Ayrıca yapılan incelemelerde çeşmenin Yakubiye Medresesi’ne ait olduğu tespit edildi. Yakubiye Medresesi, Mardin’e atanan ilk vali tarafından inşa edilmiş ve önemli bir tarihi yapıdır.

Çeşmenin bulunduğu noktanın Hüsamiye Külliyesi sınırlarıyla ilişkili olduğu ortaya çıktı. Hüsamiye Külliyesi, Artuk Bey’in ve Sultan Alparslan’ın torunu Hüsamettin Timurtaş tarafından yaptırılmıştır. Bu külliyede sahabe Muhammed El Faris’in türbesinin olduğu belirtilmektedir. Sahabe kabrinin burada korunduğu ve muhafaza edildiği bilinmektedir.

Yapılan araştırmalar, Osmanlı Dönemi Vakıflar Bakanlığı’nın belgelerinde Muhammed El Faris adına ait 10 kayda ulaşıldığını göstermiştir. Ancak son yüz yıl içinde bu konuyla ilgili yazılı kaynaklara rastlanmamıştır. Bunun üzerine Nihat Ayanoğlu, pandemi döneminde gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda Muhammed El Faris’in hayatını detaylı bir şekilde belgelemiştir.

Muhammed El Faris’in Habeşistan’a göç eden ilk Müslüman kafilesinde dünyaya geldiği ve Muhammed ismiyle anılan iki bebekten biri olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Ayrıca Muhammed El Faris’in Peygamber Efendimize biat ettiği ve önemli anıları olduğu belirtilmiştir. Kendisi, Hazreti Hasan ve Hüseyin ile birlikte yaşamış ve hayatını onlara adamış bir sahabedir.

Mardin Medreseler Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, tarihi kalıntıların ve türbenin bir an önce ziyaretçilere açılması gerektiğini vurgulamıştır. Aynı zamanda Hüsamettin Timurtaş tarafından inşa edilen Hüsamiye Külliyesi’nin Artuklu Devleti şehitliği olduğunu ve bu bölgenin araştırılarak gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirtmiştir. Duvarın mevcut taşlarının sökülmesiyle türbenin açığa çıkabileceğini ve restorasyon ihtiyacı olmadan ziyarete uygun hale gelebileceğini ifade etmiştir.

Mardin’deki bu tarihi yapı kalıntılarının incelenerek korunması ve ziyaretçilere sunulması, bölgenin kültürel zenginliğine katkı sağlayacak önemli bir adım olacaktır.

İhlas Haber Ajansı