Yoğun Dijital Nesnelerin Çocuklarda Yarattığı Sorunlar

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuncay Dilci, çocukların yoğun bir şekilde dijital nesnelere maruz kalmalarının olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Dilci, bu durumun çocukların oyun sonrasında tatmin olmama ve doyumsuzluk gibi problemler yaşamasına neden olduğunu belirtti. Kaliforniya Sendromu olarak adlandırılan bu durum, çocukların ilerleyen dönemlerde meslek ve günlük yaşamlarında sorunlarla karşılaşmalarına yol açabilecek bir durum olarak tanımlanıyor.

Prof. Dr. Tuncay Dilci, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görevli bir öğretim üyesi olmasının yanı sıra Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı olarak da faaliyet göstermektedir. Tatil döneminde çocukların dijital nesnelere olan ilgileri hakkında uyarılarda bulunan Prof. Dr. Dilci, çocukların dijital oyunlardan kopamadıklarını vurguladı. Yaz tatilinin avantajları ve dezavantajları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilci, dijitalleşmenin artık bir alışkanlık ve yaşam tarzı haline geldiğini ifade etti.

Kaliforniya Sendromu olarak adlandırılan durum, çocukların hız ve haz odaklı bir yaşam biçimine adapte olmaları anlamına geliyor. Bu durum çocukların ruhsal, ekonomik ve üretkenlik açısından olumsuz etkilenmelerine neden oluyor. Ayrıca bilişsel bulanıklık ve düşünce akışını bozarak fizyolojik ve bedensel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu nedenle ailelerin çocukların dijital nesnelerle olan etkileşimine dikkat etmeleri gerekiyor.

Prof. Dr. Dilci, çocukların oyun tatmini için dijital nesnelere yönelmelerinin önemli olduğunu ancak bu ihtiyacın sadece dijital oyunlarla karşılanmaması gerektiğini belirtiyor. Bunun yerine doğa kampları, spor etkinlikleri, kitap okuma gibi etkinliklerin teşvik edilmesi ve sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Yaklaşan bayram döneminin çocuklar için gerçek insanlarla sosyal etkileşimlerin artırılabileceği bir fırsat olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilci, çocukların doyumsuz yaşam tarzından uzak durmaları için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini dile getiriyor.

Çocukların aşırı derecede dijital bağımlı olmaları durumunda oyun sonrasında hiçbir şeyden tatmin olmayacaklarına ve doyum sağlayamayacaklarına dikkat çeken Prof. Dr. Dilci, bu durumun bilimsel literatürde haz ve hız odaklı bir yaşam biçimi olarak tanımlandığını belirtiyor. Bu yaşam tarzının çocukların gelecekte iş hayatında, meslek hayatında ve trafikte sorunlar yaşamalarına neden olabileceğini ifade ediyor. Aceleci ve adrenalin odaklı bir neslin yetişmekte olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilci, toplum olarak bu sorunu çözmek için sosyal etkinliklerin ön plana çıkarılması, aile, akraba ve akran ilişkilerine önem verilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca çocukların okul, beceri ve bedensel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ortamlara fırsat verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Demirören Haber Ajansı