Sosyal Anksiyete Bozukluğu: İnsanların Topluluk Karşısında Yaşadığı Güçlü Kaygı

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Sosyal Anksiyete Bozukluğu: İnsanların Topluluk Karşısında Yaşadığı Güçlü Kaygı

İstanbul’da bulunan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Taha Can Tuman, toplumda sosyal anksiyete bozukluğunun yaygın bir sorun olduğunu vurguluyor. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, sosyal ortamlarda olumsuz değerlendirileceklerini düşünerek aşırı kaygı yaşıyor ve bu durumlardan kaçınma eğiliminde oluyorlar. Bu bozukluğa sahip kişiler topluluk önünde konuşma, diğer insanlarla yemek yeme gibi sosyal etkileşimleri sırasında paniğe benzer semptomlar yaşıyorlar.

Bu durum, artan kalp hızı, terleme, titreme, kızarma ve baş dönmesi gibi bedensel belirtilerle kendini gösteriyor. Ayrıca, sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, korkularının gereksiz olduğunun farkında olmalarına rağmen bu kaygıyı kontrol etmekte zorlanıyorlar. Özellikle ergenlik döneminde başlayan bu rahatsızlık, günlük işlerin aksamasına, toplumsal ilişkilerin bozulmasına ve mesleki işlevselliğin azalmasına yol açabiliyor.

Sosyal anksiyete bozukluğuyla başa çıkmak için çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Doç. Dr. Taha Can Tuman, tedavide ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte kullanıldığını belirtiyor. Terapi sürecinde, hastanın bilişsel düzeydeki endişeleri ele alınıyor ve olumsuz düşüncelerin düzeltilmesi amaçlanıyor. Ayrıca, davranışçı uygulamalarla bilişsel değişikliklerin pekiştirilmesi ve olumlu davranışların teşvik edilmesi hedefleniyor.

Sosyal anksiyete bozukluğu, toplumda sık görülen bir sorun olup her 100 kişiden 13’ünde görülmektedir. Özellikle kadınlarda daha yaygın olarak karşılaşılan bu rahatsızlığın, erken dönemde fark edilerek tedaviye başlanması önem taşıyor.

Demirören Haber Ajansı