popüler casino siteleri ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu istanbul ev taşıma cappadocia green tour pronetnakliyat.com istanbul evden eve nakliyat bahis siteleri bahis siteleri güvenilir casino siteleri
DOLAR

32,2053$% -0.22

EURO

35,1156% -0.22

STERLİN

41,0337£% -0.05

GRAM ALTIN

2.498,17%1,32

ÇEYREK ALTIN

4.035,00%1,11

BİTCOİN

2155635฿%-0.30856

Akşam Vakti a 20:22
İstanbul AÇIK 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Rusya-Ukrayna savaşında kullanılan tanklar nükleer tank olsaydı?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından atom bombaları yeniden gündeme geldi. 1930’lardan başlayıp 2. Dünya Savaşı yıllarında hızlanan atom bombası yapma çalışmaları ABD’nin ilk atom bombasını yapmaya başlayıp İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın Hiroşima kentini yerle bir etmesiyle ardından da Nagazaki’yi vurmasıyla gündeme bomba gibi düşmüştü. Peki, ya Rusya ve Ukrayna savaşında kullanılan tanklar, nükleer tank olsaydı?  

ABD’nin nükleer bomba yani bir diğer değişle atom bombası çalışmalarının sonucunda bombanın gücünü keşfeden dünya ülkeleri, ardı sıra araştırma ve geliştirme yoluna gitti. O dönemde Sovyetler Birliği yaptığı çalışmalar sonucunda 1949 yılında ilk nükleer denemeyi gerçekleştirmişti. 1952 yılında ABD çalışmalarına ara vermeyerek, Hiroşima’ya attıkları atom bombası ‘Little Boy’dan 700 kat daha güçlü Hidrojen bombası üretmişti. Sovyetler Birliği ilk hidrojen bombasını 1953 yılında, İngilizler ise 1957yılında üretti. Nötron bombası 1977 yılında yine ABD tarafından üretildi. Günümüzde ise ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti, Pakistan, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail, Kazakistan, Ukrayna, İran ve Kuzey Kore nükleer güce sahip devletler arasında. 

FARKLI TASARIMLAR ORTAYA ÇIKTI

Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili ABD ve Almanya ile birlikte Norveç, İspanya, Polonya, Finlandiya ve Hollanda yaşanan gelişmelerin ardından kayıtsız kalmayarak Ukrayna’ya Leopard tankları göndermeye başladı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından tekrar gündeme gelen tanklar, farklı anlayışlara ve görevlere göre zaman zaman birbirinden ayrılıyor. Ancak dış görünüş bakımından hemen hepsinin birbirine benzer tasarımlara sahip olduğu söylenebilir. Bu durum geçmişte de zaman zaman değişiklik gösterdi. 

2. Dünya Savaşı ve ardından başlayan Soğuk Savaş, ilk bakışta şaşkınlık yaratan veya bir bilim kurgu ütopyasından fırlamış gibi görünün bazı tank tasarımlarına şahitlik etti. Şüphesiz bunlar içerisinde ABD’li otomotiv üreticisi Chrysler tarafından geliştirilen TV-8 tankı en başta geliyor. Bu tankı ilginç kılan en önemli özellik ise nükleer enerjiyle çalışabilecek şekilde tasarlanmış olması. 

NÜKLEER SAVAŞ KAÇINILMAZ OLURSA 

Milliyet’ten Oğuzcan Atış’ın derlediği habere göre, ABD’nin Japonya’ya attığı iki ayrı atom bombası, 2. Dünya Savaşı’nı bitirmiş olsa da yeni bir çağın kapısını açtı. Dünya savaşının iki büyük aktörü olan ABD ve Sovyetler Birliği (SSCB) de savaşın ardından dünyanın ‘efendisi’ olabilmek için uzun soluklu bir mücadeleye başladı. ‘Soğuk Savaş’ olarak adlandırılan bu dönemde, tüm dünya olası bir nükleer savaş riskini iliklerine kadar hissetti. Bu amaçla kimi zaman nükleer enerjiyle çalışan trenler, uçaklar, gemiler, denizaltılar, otomobiller ve daha birçok farklı araç tasarlandı. Bu projelerin çok azı hayata geçirildi ve nükleer enerjinin insanlığa fayda sağlayacak şekilde kullanılması hedeflendi. Ancak birçok kişiye göre nükleer savaş kaçınılmazdı ve planlar böyle bir yıkımın ardından oluşacak şartlara dayanılacak şekilde yapılmalıydı. Bu alanda hem Batı bloğu hem de Doğu bloğu birbirinden ilginç araçlar ve silahlar tasarladı. 

NÜKLEER REKABETİN ÜRÜNLERİNDEN BİRİSİ TV-8 TANKI 

Bunlardan biri de 1950’li yıllarda ABD’li otomotiv firması Chrysler tarafından duyurulan ‘TV-8’ projesi oldu. ABD ordusu, yeni dönemde 2. Dünya Savaşı’nda kullandığı tanklardaki eksikliklerin giderildiği bir tank istiyordu. Aynı zamanda yeni platformun daha hafif ve daha yüksek bir korumaya sahip olması da beklentiler arasındaydı. Bu talepler üzerinden yola çıkan Chrysler mühendisleri, daha önce benzerine pek rastlanılmamış olan TV-8 tankını tasarladı. Bu tank, olası bir nükleer savaşın ardından görev yapabilecek şekilde tasarlanmış ve ‘gelecek’ temalı filmlerden fırlamış dış görünüşüyle merak konusu olmuştu. 

10 YIL BOYUNCA YAKIT İKMALİNE GEREK YOK 

ABD ordusunun yeni tasarlanacak tankta olmasını beklediği diğer özellikler, aracın uzun süre ikmal yapmadan görevine devam edebilmesiydi. Bu sebeple yeni aracın daha fazla cephane ve daha az yakıt tüketecek bir yapıda olması isteniyordu. Chrysler, beklenenleri karşılamak için çok ilginç bir yöntem geliştirdi. Opsiyonel olarak TV-8 tankına yerleştirilecek ufak bir nükleer reaktör sayesinde bu aracın 10 yıl boyunca hiçbir yakıt ikmali yapmadan görevine devam etmesi mümkün hale geliyordu. Tankın dış yapısı, nükleer bir patlamaya maruz kaldığında şok dalgalarından etkilenmeden görevine devam edecekti. Bu tasarım 25 ton ağırlığındaki araca aynı zamanda amfibi bir yetenek kazandırıyordu. Ana silahı 90 mm’lik otomatik dolduruculu T208 topu olan TV-8 tankı, aynı zamanda 50 ve 30 kalibrelik ikincil silahlarla donatılmıştı. 

‘YÜRÜYEN BİR ATOM BOMBASI’ OLABİLİR 

2 yıllık tasarım sürecinin ardından ABD Savunma Bakanlığı’na sunulmak üzere bir prototip inşa edildi. Ancak tam da bu aşamada mühendisler TV-8 tankının büyük bir kusuru olduğunu fark etti. Tank, aynı zamanda küçük bir nükleer bomba gibiydi ve olumsuz bir durumda çevresine vereceği hasar ciddi sıkıntılara yol açabilirdi. 

TV-8 tankının kulesinin ön kısmı açılı tasarlanmış olduğu için önden gelecek saldırılara karşı korunması yüksekti. Ancak nükleer enerjiyle çalışan motorun da bulunduğu arka taraftaki zırh kalınlığı ön tarafa oranla daha inceydi. Nükleer motorun hasar aldığı senaryoda, tankın çevresinde bulunan dost ve müttefik unsurlara büyük zararlar verebilirdi. Ayrıca askeri yetkililerin TV-8’in Chrysler’in bahsettiği gibi nükleer patlamalardan sonra sorunsuz şekilde görev alabileceğine yönelik şüpheleri vardı. 

İncelemenin ardından, TV-8 tasarımının geleneksel tank tasarımına göre daha fazla gelişmeyi garanti edecek önemli avantajlara sahip olmadığı sonucuna varıldı ve testlerde kullanılması için üretilen prototip hiçbir zaman kullanılmadı. Proje 1956 yılına gelindiğinde iptal edildi ve ‘nükleer tank’ macerası bu şekilde sona ermiş oldu. 

NÜKLEER SİLAHLARIN ETKİLERİ 

Nükleer silahların tahrip edici özelliklerini özellikle blast ve termal radyasyon gibi ani etkileri ve radyoaktif serpinti, nötron, iyonize radyasyon gibi gecikmiş etkileri belirler. Nükleer silahların potansiyel konvansiyonel silahlara benzer biçimde tahrip edici etkileri vardır, ancak; en önemli temel özellikleri kendilerine özgü BLAST ya da ŞOK etkilerine sahip olmalarıdır. Ancak, nükleer silahlar, en güçlü konvansiyonel silahtan binlerce ve hatta milyonlarca defa daha güçlüdür.  

YIKIMA NEDEN OLUR 

Buna ek olarak nükleer silahlarda termal radyasyon denilen ve konvansiyonel silahta ortaya çıkan ısı ve ışığın binlerce katını içeren bir radyasyon yayımlanır. Bu ısı oldukça uzak mesafelerden yangınlara neden olabilir ve deride yanıklar oluşturabilir. Nükleer patlamalar sırasında gözle görülemeyen, yüksek nüfuz etme kabiliyetine sahip ani radyasyon ve patlama sonrası yayılan (artık radyasyon) radyoaktif etkiler de görülebilir. Patlama yüksekliği ve gücüne bağlı olarak, nükleer silahlar geniş arazileri kirletir, ciddi hasar oluşturur ve yıkıma neden olabilir. Bir megatonluk bir nükleer bomba 300 km²’lik bir alan içinde korunmasız halkın yüzde doksanını öldürebilir.  

(Arif Bozbıyık, Dr. İ. Hamit Hancı, Dr. Çağlar Özdemir ve Dr. Özgür Demirkan’ın Nükleer Silahlar: Üretimi ve Etkileri adlı derledikleri makaleden alınmıştır.)  

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İstanbul’a kar uyarısı geldi, ekipler alarma geçti: Sakın evden çıkmayın! 

HIZLI YORUM YAP