Sancaktepe deprem bölgesi mi? Sancaktepe’den fay hattı geçiyor mu?

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen ve 40 bini aşkın kişinin ölümüne neden olan depremlerin ardından depremlerin İstanbul'a etkisi merak ediliyor. İstanbul Sancaktepe'de ikamet eden kişiler İstanbul Sancaktepe riskli bölgeler ve deprem haritası araştırmalarına başladı. Peki, Sancaktepe deprem bölgesi mi? Sancaktepe’den fay hattı geçiyor mu? İşte detaylar... 

Sancaktepe ilçesi, İstanbul iline bağlı; güneyinde Kartal, güneybatısında Maltepe, batısında Ataşehir ve Ümraniye, kuzeyinde Çekmeköy, doğusunda Pendik ve Sultanbeyli ilçelerine komşu ve 61.87 km2 yüz ölçümüne sahiptir. İlçede 20 mahalle bulunmaktadır. TÜİK 2019 verilerine göre ilçenin nüfusu, 436.733’tür. 

7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde, Sancaktepe’deki binaların ortalama %68’inin hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir. Binaların ortalama %22’sinin hafif, %8’inin orta, %1,5’inin ağır ve %0,5’inin de çok ağır hasar görmesi beklenmektedir. Sancaktepe’de, analiz edilen toplam bina sayısı 30.295’tir. Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur. Senaryo depreminde Sancaktepe’deki binaların ortalama %10’unun (yaklaşık 3.039 bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 27.256 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması beklenmektedir. 

7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminin, en kötü senaryo olan gece meydana gelmesi halinde, Sancaktepe’de ortalama 48 civarında can kaybı meydana gelebileceği, yaklaşık 24 kişinin ağır yaralanabileceği ve 216 kişinin de hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülmektedir. Deprem nedeni ile meydana gelen bina hasarlarının önemli bir etkisi de binaların barındırma özelliğini kaybetmesidir. Acil barınma ihtiyacının belirlenerek, bunun karşılanması için gerekli ön planlama ve çalışmaların yapılması, özellikle yoğun yapılaşmaya maruz metropol alanlarda beklenen depremler için kritik önemdedir. Deprem sonrası insanların, hasarlı olmasa da binalara girmeyip bir süre dışarda olmayı tercih etmeleri de genel resmi ağırlaştıran bir durumdur.