Esenyurt’ta kavgada kurşun isabet eden çocuğun babası: “En ağır cezanın verilmesini istiyorum”

Esenyurt'ta yaşanan silahlı kavga sonucunda 11 yaşındaki bir çocuğun yaralandığı olayın ardından tedavi süreci devam ediyor. Nuri Tuncil isimli baba, hızlı bir şekilde şüphelilerin yakalanmasını ve en ağır cezanın verilmesini talep ediyor. Çocuğun hayatının herhangi bir bölümüne isabet edebileceğini düşünerek, bu barbarlığın bir an önce sona ermesini istiyor. Esenyurt'ta dün meydana gelen olayda, iddiaya göre servis aracı sürücüsü ile motosikletli bir kişi arasında sokak üzerinde bir tartışma yaşandı ve silahlar çekildi. Motosikletlinin ateşlediği silahtan çıkan kurşunlardan biri, o sırada yol kenarında yürüyen 4. sınıf öğrencisi Umut Barış Tuncil'e isabet etti. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, küçük çocuğun tedavisi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde sürdürülüyor. Baba Nuri Tuncil ise olayı gerçekleştirenlerin en ağır cezayı almasını istediğini belirtti. Baba Tuncil, olayın sorumlularının en yüksek cezayı alması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Dün evdeydim ve dinleniyordum. Saat 16-16.30 civarında çocuğum 'Bakkala gideceğim' dedi. Ben de 'Gitme oğlum, hep birlikte dışarı çıkacağız, kardeşin ve annen de yanımızda olacak' dedim. 'Baba, hemen döneceğim' dedi. Ancak yaklaşık yarım saat geçmeden markete gitmişti ve dönüşünde bu olay meydana geldi. Çocuklar gelip 'Ağabey Umut Barış'a bir araç çarptı' dediler, hemen koşarak geldim. 2 dakikalık bir yolu 20 saniyede katetmişim. Çok üzgün ve korkmuş bir şekilde hastaneye vardım. Ambulansa hızla alınmıştı. Polis ve ambulanslar oradaydı, hastaneye getirdik. Sonradan öğrendik ki kurşun yarasıymış, hedef şaşırmış. Toplamda 6 el ateş edilmiş, 5 tanesi başka yöne gitmiş, sadece bir tanesi oğluma isabet etmiş. Bu insanların bir an önce yakalanıp adaletin önüne çıkarılmasını ve en ağır cezayı almalarını talep ediyorum. Şu anda çocuğumun durumu iyi, dün akşam getirdim. Konuşabiliyor, ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ve yavaş yavaş yürümeye başladı. Çok korktuk, Allah göstermesin, başına, göğsüne, sırtına gelebilirdi. Dua etmişiz, kaderimiz varmış. Artık çocuklarımızı dışarı çıkaramıyoruz, hiçbir taraf güvenli değil. Biz Anadolu'da doğduk, büyüdük, böyle bir şey yaşamamıştık. Bu durum komşularımızın çocuğu da olabilirdi. Dün gece polisler ifade almaya geldiler, şikayetçi olacağımı belirttim, davacı olacağım. Bu barbarlığın bir an önce son bulmasını istiyorum." İhlas Haber Ajansı.