Alerjik Reaksiyonlar ve Artan Tehlike

İstanbul, (DHA) - Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, günümüzde milyonlarca insanın hayatını etkileyen alerji vakalarının artışına dikkat çekiyor. Küresel ısınma, hava kirliliği, paketli gıda tüketimi ve çeşitli kimyasal maddelerin kullanımı gibi çevresel faktörler, alerjik reaksiyonların sayısını ve şiddetini artırıyor. Özellikle anafilaksi adı verilen hayati tehlike arz eden alerjik reaksiyonların son 10 yılda yedi kat daha fazla görüldüğü belirlendi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde görev yapan Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, 18-23 Haziran tarihleri arasında kutlanan Dünya Alerji Haftası'nda önemli uyarılarda bulunuyor. Doç. Dr. Nacaroğlu, çevresel değişikliklere bağlı olarak artan alerjik hastalıkların yönetimi konusuna odaklandıklarını belirtiyor. Alerjik reaksiyonların genetik yatkınlığı olan bireylerde çevresel faktörlerle etkileşim sonucu ortaya çıktığını ve küresel ısınma, hava kirliliği, işlenmiş gıda tüketimi, alerjen maruziyeti ve kimyasal maddelerin kullanımının alerjik reaksiyonların sayısını ve şiddetini artırdığını vurguluyor. Doç. Dr. Nacaroğlu'nun verdiği bilgilere göre, son 10 yılda anafilaksi adı verilen şiddetli alerjik reaksiyonların görülme sıklığı yedi kat artış göstermiştir. Anafilaksi, bağışıklık sisteminin aşırı tepki göstererek vücudun normalde zararsız olan maddelere aşırı reaksiyon vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu durumda vücut, hızlı bir şekilde histamin ve diğer kimyasalları salgılar, kan basıncı düşebilir, solunum güçlüğü, boğaz şişmesi, yüzde şişlik, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Anafilaksi acil bir tıbbi durum olup hemen tedavi edilmesi gerekmektedir. Eğer tedavi edilmezse anafilaktik şok adı verilen hayati tehlike arz eden bir durum gelişebilir. Doç. Dr. Nacaroğlu, anafilaksiye karşı alınabilecek önlemleri de paylaşıyor. Alerjenlere maruziyeti önlemek, alerjik reaksiyonlara neden olabilecek yiyecekleri veya ilaçları.