Bütçe Açığı ve Döviz Sorunu Türkiye Ekonomisini Etkiliyor

Merkez Bankası'nın yüzde 15'lik faiz kararının ardından asgari ücretin açıklanmasıyla birlikte ekonominin ve piyasaların geleceği merak konusu oldu. Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, ekonomideki kademeli geçişin önemine dikkat çekerek, bütçe açığı ve döviz sorununun Türkiye'nin hemen çözmesi gereken iki temel sorun olduğunu vurguladı. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, öncelikle bütçe açığındaki büyümenin üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu belirtti. GSYH içindeki payının yüzde beşler düzeyine geldiğini ifade eden Çelebi, EYT ve depremin etkisiyle yüzde on gibi bir bütçe açığı oluştuğunu söyledi. Yeni bir bütçe yapma ihtiyacı olduğunu ve bunun için faiz ödemelerinin bütçenin dengelemesi açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. Çelebi, çözülmesi gereken ikinci önemli sorunun döviz olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin ödemesi gereken dış borcun 203 milyar dolar olduğunu belirten Çelebi, bu durumu dikkate alarak programın buna göre yönetilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Çelebi, Kur Korumalı Mevduatın tasfiyesi hakkındaki görüşlerini de paylaştı. Bu mekanizmanın döviz kurunu sabitlemeye yönelik bir çaba olduğunu ve vatandaşın tasarruflarının dövize olan talebin azaltılması amacıyla kur korumalı mevduata dönüştürüldüğünü belirtti. Ancak bu durumun önemli bir faiz yükü getirdiğine dikkat çekti ve yaklaşık 130 milyar TL'lik bir faiz ödemesi olduğunu ifade etti. Kur korumalı mevduat hacminin 2 trilyon TL'ye yaklaştığını söyleyen Çelebi, bu yükü kademeli olarak azaltmanın önemli olduğunu ve yeni ekonomi yönetimine zaman verilmesi gerektiğini vurguladı. Asgari ücret, memur ve emekli maaşlarındaki artışların ekonomiye etkisine de değinen Işın Çelebi, asgari ücretin yüzde 34 arttığını ve işverene 500 TL teşvik veya destek kararı çıktığını belirtti. Bunun yanı sıra vergi muafiyeti olduğunu söyledi. Emekli maaşlarının da asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini ifade eden Çelebi, bu durumun para arzını ve talebi artırdığını ve bunun enflasyonist bir etki yarattığını dile getirdi. Çelebi, bu sarmaldan çıkmanın yolunun mal üretimini ve ekonomideki verimliliği artırmaktan geçtiğini belirtti. Para arzının artırılmasıyla birlikte mutlaka üretimi ve mal arzını da artırmak gerektiğini önerdi. İhracatın da önemli olduğunu vurgulayan Çelebi, ihracatın ithalatı karşılama oranının maalesef yüzde 60 düzeyinde olduğunu ifade etti. Bu oranın yüzde 80 veya yüzde 90'lara çıkarılması gerektiğini belirterek, döviz kurunu ihracatı destekleyecek şekilde artırmak ve Eximbank kaynaklarını artırmak gerektiğini söyledi. Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı