Ekrem İmamoğlu: “Sığınmacıların bu ülkede somut sayısı yok”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı bir TV programında ülkedeki sığınmacılarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Bu ülkede gerçekten somut sayısı yok” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, açıklamalarda bulunuyor. Sığınmacılarla ilgili dikkat çeken ifadeler kullanan Ekrem İmamoğlu, “Bugün hangi şehre gidersek gidelim insanların birinci sıra tehdit olarak gördüğü iş sığınmacı meselesi. Bu ülkede gerçekten somut sayısı yok.” diye konuştu.

Son dakika: 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kaldı. Siyasiler ise seçim çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Habertürk’te katıldığı programda soruları yanıtlıyor. İmamoğlu, sığınmacılarla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı ve gerçek sayılarının olmadığını söyledi.

İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘SON YILLARIN EN EŞİT OLMAYAN SEÇİM ATMOSFERİ VAR’

Önce siyasetin atmosferinden bahsetmek gerekir. Ne yazık ki son yılların en eşit olmayan koşullarında yürüyen bir seçim atmosferi var. Bir iktidarın her imkanı en üst seviyede kullandığı, bunu hem Türkiye’nin her yerinde, hem iletişim kanallarında. Düşünsenize, hepimizin vergisi, ki ben 34 yıllık bu ülkeye vergi ödeyen bir iş insanıyım. TRT’ye üzülüyorum. Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı, bıraktık bizi 4 yıldır haber yapmamasına. 4 yıldır onlarca kötü haber yapmasını, bari seçim döneminde insanlara eşit davranış sergileyin. Ayıbın ayıbını yapacak pozisyona gelmiş durumda. Bir de sistemin yarattığı arızalar var.

‘SAHAYA BÜTÜN VAATLERİMİZİ SUNDUK’

Biz başından beri Türkiye’nin koşullarını anlatmaya çalıştık. Millet İttifakı iktidara gelirse neyi öne çıkaracak? Büyükşehirde yaptıklarını anlattık. Bakın bunu dediler ama bunu yaptık. Sosyal yardımları keser dediler 5 katına çıkardık. 6’ya yakın metro açılışı yaptık. Yeni projeler başlattık. Bunları anlattık. Bunları anlatırken tabi ki Millet İttifakı’nın mutabakat metninden sahaya bütün vaatlerimizi sunduk. İktidar işi tamamen terörist avına dönüştürdü. Başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere bana, Meral Hanım’a, Mansur Bey’e. Ağza alınmayacak ifadelerle. Bunu Cumhurbaşkanı yaptığı gibi aktörlerinden bilinçli üsluplarla karalama düzlemine geçti mesele. Ben bunun bu kadar etkili olacağını düşünmemiştim. Mesele HDP meselesi değil. HDP de seçime ilk kez girmiyor ki. Mesele artık PKK’lı olmaya geçti, FETÖ’cü olmaya geçti. Bugün kendisini protesto eden milletine bir bakan, İstabul’un bir semtinde ‘hadi hadi siz PKK’lılarla kol kolasınız’ dedi. Devlet bile açıklamalarında bölücü der. Terör örgütünün reklamı yapılmaz. PKK’lı diye vatandaşı kendi mikrofonuyla ‘onlarla kol kolasınız hadi hadi’ diye bir bakan anons ederek propaganda yaptı.

“ALLAH’IN SOPASI YOK İŞTE”

İktidarın terör söylemleri ilk turda etkili oldu. Açıkçası yine ortada bir sonuç var. Örneğin ama montaj ama şu diye, Allah’ın sopası yok işte. Seni konuşturuyor. Bir montaj olduğunu itiraf ettiği bir meseleyi biz seçimden önce zaten uydurma deyip geçtik. İnsanlar inanmaz dedik. Yalan olduğunu Cumhurbaşkanı kendisi söyledi. Var mı var dedi. Neyi var? Ortada montaj bir video var. Bu bildiğiniz trol montajı. Herhangi bir montaj var. Ülkenin cumhurbaşkanı mitinglerde gezdiriyorsa bu ayıp bir şey. Bu kadar ciddiye alınacağını düşünmedik. Bu iftira dedik ama karşılıklı bir münazaraya geçmedik. O bakımdan genel anlamda önemsemedik.

‘AK PARTİ’NİN OYU DÜŞTÜ’

Etkisini göstermek isterim. Bayrampaşa meselesine geçmeden. Kıyamet kopacak bir durum yok. Ortada bir kazanan yok. CHP’nin oyu arttı, AK Parti’nin oyu düştü. Seçmen sayısının artmasına rağmen düşüşten bahsediyorum. Aslında bu seçimin siyasi parti olarak kaybedeni AK Parti. Bu tabi bizi mutlu eden bir tablo anlamında söylemedim. Sadece bir tespit yapıyorum. Bütün bunlara rağmen, ilk saha gözlemimiz şu oldu ikinci tura geçtiğimiz anda. Baktım ki inanılmaz etkili olmuş. PKK’lı aşağıya, terör örgütü yukarıya. Etkili olmuş.

“HÜDA PAR MESELESİ VAR MI VAR”

İkinci tura girdik, cevap vermeye başladık. Ben hayıflanıyorum. Dozajı artırdık. O an itibarıyla biz iftira değil ama gerçekleri önüne koymaya başladık. Bir HÜDA PAR meselesi var mı var. Biz olmayan ortağımızla suçlanıyoruz. Bizim ortaklarımız belli. Efendim bir başka partinin taraftarları size oy verme kararı verdi. Bir karar vermişlerse aday çıkarmıyorlarsa niye aday çıkarmıyorsunuz deme hakkımız yok. Sizin somut bir ortağınız var. HÜDA PAR. Şaibeleri var. Somut şaibeleri var. Bir milletvekili Serkan Ramanlı, açıklama yapıyor. Diyor ki, ‘Meclis’in yemin metninin doğru bir metin olduğunu düşünmüyoruz. Yemin metni değişmeli’. Yeminin ertelenmesinin bile bu açıklarının ortaya çıkmaması için seçimden sonraya bırakıldığını düşünüyorum. Arkadaş, soruyorum HÜDA PAR’lı milletvekiline. Devletin bağımsızlığına mı karşısın? Demokratik laik devletten mi haz almıyorsun? İnsan hakları mı seni rahatsız ediyor, ya da büyük Türk milleti demek mi? Bu itiraz ne? Bunun hesabını vereceksiniz.

‘İRONİ YAPIYOR’

Ayhan Ogan. Cumhurbaşkanı Danışmanı. Tweet atıyor. ‘Sayın Kılıçdaroğlu vatanseverdir, PKK ile ne alakası var canım diyor’. İroni yapıyor. Altına da Doğu’daki illeri sıralıyor. İzmir yüzde 65 oy verdi. Orası da mı PKK’lı? Bunlar gerçek, montaj değil. Bayrampaşa’daki vatandaşa ben kızmıyorum. Diyeceksiniz ki niye kızmıyorsunuz. Geldim pazardan içeri girdim. Pazara tek başıma gidiyorum, yanımda 1-2 görevli var. Vatandaşla organik diyalog kurmaya çalışıyorum. Bugün Güngören’de bir hanımefendi geldi, ‘AK Parti’ye oy veriyorum ama şu karşıtlığa çok üzülüyorum’ dedi. Dedim ‘senden Allah razı olsun’. Bu milleti birbirine düşürme kardeşim. Oya saygı duyarız. Pazarcı bize ‘PKK’lı dışarı, sen PKK’lısın’ dedi. Sabırla dinledim. ‘Kardeşim yanlış yapıyorsun’ dedim. Kendisine en son ‘sen terör örgütü üyesisin’ dedim. Bakın gariban bir insanın düştüğü duruma bak. Yaşı başı gitmiş. O aldatılmış bir insan. Kim aldattı? Sayın Cumhurbaşkanı ve onun dilini kullanan insanlar. Beynini kilitledi. Ekrem İmamoğlu’nu terör örgütü üyesi görüyor. İmamoğlu ne yapacak? Torununa hizmet edecek. Kızının çocuğu varsa anne kart verecek. Terörist dediği İmamoğlu evinin yanına kocaman yaşam vadisi yapacak. Suçlu değil, çok ağır ifadeler kullandığı için hakkında davacıyım.

‘ESAS MESELE EKONOMİ’

Bakın Türkiye’ye bu dil kadar başka birisi zarar vermedi. Bu milletin kalbine kötülüğü öyle bir nakşediyor ki, Allah muhafaza öyle bir yarışıyor ki adam benimle. ‘Ben şu ildenim, milliyetçiyim’ falan. Bu memleketin 81 ili bizim. Ya bu beyin nereye gitti? Bayrampaşa’daki özet bu, siyasetin geldiği nokta da bu. Türkiye’nin esas meseleleri başka. Esas mesele ekonomi. Dünya çapında kötüye giden Türkiye’nin itibarı. Bizim bunları konuşmamız lazım.

“TERÖR ÖRGÜTÜ İLK KEZ Mİ AÇIKLAMA YAPIYOR”

Terör örgütü seçime çeyrek kala ilk kez mi açıklama yapıyor? Hayır. Ne hikmetse bu AK Parti iktidarı hangi seçime giriyorsa bir vesileyle Kandil konuşur. Ne hikmetse bu iş Erdoğan’a yarar. Bunun bize faydası ne? Bakın bize külliyen zararı olan şey, acaba niye yapılıyor? Benim aklıma bu iktidarın yaptığı işlerden sonra bin tane oyun geliyor. Bu açıklamalar sipariş mi? Kılıçdaroğlu ‘Bunlarla irtibatı olanın Allah belasını versin’ dedi. Kaç kere dedi. Daha ne desin adam? Bizim işimiz gücümüz Kandil’e cevap vermek mi? Sayın Cumhurbaşkanı iktidar süresinde kaç kere onlarla irtibat kurdu? Kendileri anlatıyor. Biz ne kadar kolay unutuyoruz. İmralı’dan gelen mektup meselesi, avukatı meselesi. Her yol mübah. Bugünkü iktidarın oy için yapamayacağı şey yok. Bu koltuk hırsı ne?

“BİZ İLKELERE BAKARIZ”

14 Mayıs’ta yapılan seçimde hangi parti için olursa olsun, başındaki insan ‘hadi’ dedi bu millet oraya gitsin, böyle bir şey olmaz. Bu bakımdan ben buna inanmıyorum. Biz ilkelere bakarız. Ben cumhurbaşkanı adayımızın da ilkeler zemininde sürece baktığını düşünüyorum. Bu süreçleri yönetirken ilkesel baktığını düşünüyorum. İlkelerde bir mutabakat zemini oluşmuş. İki tane ana mesele var. Terörle olan mesafede biriz zaten. İktidarın iftiracı dili hariç. Daha önemli bir şey var, mülteci meselesi. Söylemler tam örtüşmeyebilir. Türkiye kendi hukunu çiğneyen bir yol izlemiştir. Açtılar sınırları, öyle çirkin görüntüler var ki. Mesele Suriye ile ilgili bir meseleyken, artık Afgan konuşuyoruz, başka ülkeler konuşuyoruz. Hudut namustur. Bugün hangi şehre gidersek gidelim insanların birinci sıra tehdit olarak gördüğü iş sığınmacı meselesi. Bu ülkede gerçekten somut sayısı yok.

Cumhurbaşkanı adayımız Oğan ile de Özdağ ile görüştü. İlkeler bazında. Ülkemiz sığınmacı saldırısı altında. Kevgire çevirmişler ülkeyi. Biz sayın Özdağ ile aynı düşünceye sahibiz. Karşımızda bir iktidar var, işi sulandırmış. Ne diyor bakan, Suriyelileri gönderemeyiz, Allah bizi yakar. Türkiye tarihi böyle büyük bir ihanet yaşamadı. Türkiye tarihindeki en büyük riskle karşı karşıya. Sosyolojik risktir bu. Her türlü riski barındırıyor.

Kaynak: Mynet